5 Haziran’da tanıtılan Apple Vision Pro geçtiğimiz gün satışa sunuldu. Türkiye’de ise resmen satışa sunulmasa da sarı sitede ilana konulduğu görüldü. Fiyatı oldukça pahalı olmasına rağmen birçok insanın ilgisini, sunduğu vaatlerle üzerine topladı. Sosyal medya platformlarında paylaşılan içeriklerde metroda seyahat ederken ya da araba sürerken insanların Vision Pro’yu kullandığı görüldü. Sanal Gerçeklik gerek metaverse furyasında gerek de VR gözlüklerle hayatımıza girmeye başlamıştı. Apple, bunu bir üst seviyeye çıkardı. Bu yazıda Vision Pro’nun sunduğu özellikleri ve “ game-changer” mı yoksa Google Glass gibi başarısız bir deneme mi gibi sorulara cevap vermeye çalışacağım.
Genel Bilgiler
Apple Vision Pro, aslında var olan bir pazara girdi. Burada ürüne rakip olabilecek ürün olarak önceden Facebook olarak bilinen Meta’nın Meta Quest 3 ürünü dikkat çekiyor. Meta Quest 3, fiyat olarak Vision Pro’dan oldukça ucuz. Vision Pro, 3500 dolar iken Meta Quest 3,500 dolardan başlayan fiyatla satışta.
Haliyle fiyat olarak bu kadar yüksek bir ürünün pazarda yer edinmesi için sunduğu özelliklerin beklentiyi karşılaması gerekiyor. Vision Pro da bu anlamda güzel bir iş çıkarmış gibi duruyor. Öncelikle Mac cihazlarında kullandığı çipe ek olarak R1 işlemci yeni bir çip ile ürünü piyasaya çıkardı. Buna ek olarak, alternatiflerine göre sahip olduğu bazı özellikler Vision Pro’yu öne çıkarıyor. Örneğin ürünü kullanırken göz hareketleri ve kamera sensörlerinin el hareketlerini algılaması ile ürünü kullanılabiliyor bu da ürünü kullanırken joystick gibi ek araçlara gereksinimi ortadan kaldırıyor. İkincisi ise güvenlik konusunda biyometrik doğrulamaya olarak gözünüzü kullanabileceksiniz. Böylelikle işaret parmağı ve yüz algılamaya ek olarak gözünüz ile Vision Pro kilidini açabiliyorsunuz. Ürünün lansmanında ve tanıtımında da sıkça belirtilen uzamsal hesaplama tekniği ürünü rakiplerinden ayrıştırıyor. Ürünü özellikle bedensel hareketlerle kontrol etmek sunulan gerçekliğin daha fazla “hissedilmesine” yardımcı oluyor. Burada web sitesindeki tanıtımında da belirttiği gibi bizler her ne kadar ürünün alternatifleri olduğunu düşünsek de Apple, Vision Pro’nun diğer ürünlere göre bir sanal evren yaratmaktansa, sanalı gerçek hayata entegre etme amacı olduğunu tanıtımında da dile getiriyor. Böylece bizler de bu ürünü kullanan insanları toplumsal hayatta görebiliyoruz, büyük ihtimalle de daha fazla göreceğiz.
Öne Çıkan Sorunlar
İlk olarak kullanım süresi oldukça kısa, 2.5 saate kadar batarya kullanım hakkı ortalama bir film izlemek için yeterli. Bu da ürünün kullanıcı kitlesini azaltıyor çünkü bu fiyata ürünü almak isteyenler genel olarak bir telefon gibi uzun süre kullanmak isteyecektir. Telefonlarımız yerine geçmesi için atılması gereken adımlar bir hayli fazla ki bu adımlar atılacak gibi duruyor. İkinci olarak da ürünün ağırlığı ve kulaklarda yarattığı ağırlıktan dolayı uzun süre kullanan kişilerde oluşan ağrılar. Bu problem fiziksel anlamda ürünün kullanımını zorlaştırıyor ki kullanıcılar şarj bitmeden ürünü bu ağrıları yüzünden çıkartmak isteyebilir. Son olarak da ürünü günlük hayatta kullanmak için uygun olduğu söylense de sanal deneyimi artırmak için kullanılan ekran yapısı kullanıcının dışardan biriyle iletişim kurmasını oldukça engelliyor. Böylece sosyal iletişimi kısıtlayacak gibi duruyor, bunun önüne şu anda sadece batarya kullanımının az olması ile geçilebiliyor ama ileriki dönemlerde bu sorunun nasıl çözüleceği merak konusu çünkü yaratılan sanal gerçeklikten çıkmak istemeyenler illaki olacaktır.
Son Değerlendirme
Pazar hacminin çok büyük olduğu Apple, teknoloji alanında çıkardığı her yeni özellik diğer markaların da bu alana yönelmesine neden oluyor. Buna örnek olarak çentikli telefonlar gösterilebilir. Bu nedenle bu alanda yeni ürünlerin gelmesi kaçınılmaz gibi duruyor. Pazarı şekillendirecek olanlar ise şu anda var olan Vision Pro’nun sahip olduğu problemleri çözebilecek olan teknolojik ürünlerdir.
İlginizi çekebilir : Sanallaştıkça Savunmasız Olmak