Biri size başkalarına yardım etmeden önce “kendi oksijen maskenizi takmanızı” ne kadar çok söylerse söylesin, önce kendinizi korumak zordur. Kabul edelim, 2018 ve 2019’da kendinize öncelik vermek muhtemelen karmaşıktı. 2020 sonrası mı? Komik geliyor değil mi? “Oksijen maskesi” metaforu bir klişe çünkü doğru. Ne kadar rahatsız edici olursa olsun, kendinize öncelik vermenin yollarını bulmalısınız. Dinlenmenin, kişisel bakım için zaman ayırmanın veya toksik durumlara sınırlar koymanın gerekli olduğunu bilseniz bile, bunu yapmak size tamamen yanlış gelebilir. Yazımızda kendi hayatınızın başrolü olmanız için tavsiyeler veriyoruz.
Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayı bırakın
Rekabetçi olmak kanımızda var bu yüzden kendimizi başkalarıyla karşılaştırmak doğaldır ama tehlikeli olabilir. Kendinizi gezegendeki başka biriyle karşılaştırmanın bir anlamı yok çünkü sizden sadece bir tane var. Bunun yerine kendinize odaklanın. Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayı bırakmak, kendinizi özgür hissetmenize yardımcı olacaktır.
Başkalarının fikirleri hakkında endişelenmeyin
Toplumun sizden ne düşündüğü veya beklediği konusunda endişelenmeyin. Herkesi mutlu edemezsiniz, bu yüzden bu bir zaman kaybıdır ve en iyi olma yolculuğunuzda sizi sadece yavaşlatacaktır.
Kendinize hata yapma izni verin
Küçük yaşlardan itibaren bize tekrar tekrar “Kimse mükemmel değildir, herkes hata yapar.” denilir ama yaşlandıkça, başarısız olmamak için daha fazla baskı hissedersiniz. Kendinizi biraz rahat bırakın! Hatalar yapın ki onlardan öğrenip büyüyün. Geçmişteki hatalarınızdan ders alın. Bu yüzden, mükemmel olmanız gerektiğini söyleyen kafanızdaki sesi unutun. Alacağınız dersler paha biçilemez.
Değerinizin vücudunuzun nasıl göründüğüne bağlı olmadığını unutmayın
Kendi hayatınızın başrolü olmanız için en önemli adım! Dünyadaki pek çok şey, sizi bu güçlü hakikatten uzaklaştırmak istiyor. Bedeniniz için değil, siz olduğunuz için değerlisiniz. Bu nedenle, kendinizi iyi hissettiren şeyleri giyin. Kendinizi güvende, rahat ve mutlu hissettiren şeyleri giyin.
Toksik insanları bırakmaktan korkmayın
Herkes dünyaya yaydığı enerjinin sorumluluğunu almaz. Hayatınıza toksisite getiren biri varsa ve bunun sorumluluğunu almayacaklarsa, bu onlardan uzaklaşmanız gerektiği anlamına gelebilir. Bunu yapmaktan korkmayın. Acı verici olsa da özgürleştirici ve önemlidir. Sizi tüketen insanlarla birlikte olmaktan uzaklaşmak kaba veya yanlış değildir.
Korkularınızla yüzleşin
Hata yapmak gibi korkmak da doğal ve insanidir. Korkularınızı reddetmeyin onları anlayın. Bu sağlıklı egzersiz, zihinsel sağlığınıza gerçekten yardımcı olabilir. Korkularınızı sorgulamak ve değerlendirmek, netlik kazanmanıza ve hayatınızda endişeye neden olan sorunları ortaya çıkarmanıza yardımcı olur. Bu da kaygınızın tamamını olmasa da bir kısmını hafifletmeye yardımcı olabilir.
Kendiniz adına iyi kararlar almak için kendinize güvenin
Çoğu zaman en iyisinin ne olduğunu kalbimizde bildiğimiz halde, kendimizden ve doğru olanı yapma yeteneğimizden şüphe ederiz. Duygularınızın geçerli olduğunu unutmayın. Gerçekle bağlantınızı kaybetmezsiniz. Kendinizi herkesten daha iyi tanıyorsunuz, bu yüzden en iyi savunucunuz olun.
Hayatın sunduğu her fırsatı değerlendirin veya kendinizinkini yaratın
Hayatınızdaki bir sonraki büyük adım için zamanlama asla mükemmel olmayacak. Fırsatlar her zaman ideal olmayabilir ancak bu sizi hedeflerinize ve hayallerinize ulaşmaktan alıkoymamalıdır. Bunun yerine anı yakalayın çünkü bir daha asla geri gelmeyebilir.
Kendinize öncelik verin
Bunu yaptığınız için kendini kötü hissetmeyin. Özellikle kadınlar, başkalarını ilk sıraya koymaya alışabilirler. Bunun yeri ve zamanı olmasına rağmen, zihinsel veya duygusal sağlığınıza mal olan bir alışkanlık olmamalıdır. Günü ister yatakta ister dışarıda doğada geçiriyor olun, stresinizi azaltmanıza ve kendinize zaman ayırmanıza yardımcı olacak şeyleri bulun.
Hissettiklerinizden korkmayın
Her şeyi tam olarak hissetmek için kendinize izin verin. Acıya yaslanın, sevincinizin keyfini çıkarın ve duygularınıza sınır koymayın. Korku, acı ve neşe gibi duygular kendinizi anlamanıza ve nihayetinde sizin duygularınız olmadığınızı anlamanıza yardımcı olacak duygulardır.
Toplum içinde cesaret gösterin
Fikrinizi söylemeyi alışkanlık haline getirin. Cesaret bir kas gibidir, ne kadar çok çalıştırırsanız o kadar büyür. Masaya oturmak için izin beklemeyin. Sohbete katılın. Düşüncelerinizle katkıda bulunun. Harekete geçin ve sesinizin diğerlerininki kadar önemli olduğunu bilin.
Basit şeylerde güzelliği görün
Her gün çevrenizdeki en az bir güzel, küçük şeyi fark etmeye çalışın. Bunu not edin ve bunun için minnettar olun. Minnettarlık size yalnızca bir bakış açısı kazandırmakla kalmaz, aynı zamanda neşe bulmanıza yardımcı olması da önemlidir.
Kendinize karşı nazik olun
Dünya sert sözler ve eleştirilerle dolu, kendinize söyledikleriniz dahil. Kendinizle nazikçe konuşun ve kendinize kötü şeyler demeyin. Sadece doğum gününüzde değil, her zaman kendinizi de kutlamayı unutmayın!
Kendinizi özellikle güçlü hissetmeseniz bile ne kadar ilerlediğinizi, nasıl hayatta kaldığınızı düşünün. Şu anda buradasınız, güçlüsünüz. Kendinize karşı sabırlı olun. Kendi hayatınızın başrolü olmak bir gecede gerçekleşmeyebilir ama zamanla, o başrol siz olacaksınız!
İlginizi çekebilir: Şehir Dışında Okuyan Öğrencilerin İkilemi: Yurt Mu Öğrenci Evi Mi?