Merhabalar sevgili okur, sizlerin de bildiği üzere 14 Şubat’ı yani “Sevgililer Günü”nü geride bıraktık. Peki, 14 Şubat sadece kırmızı güllerin, kalpli balonların ve romantizmin havada uçuştuğu aşk dolu bir gün mü yoksa daha fazlası mı? Cevabımız tabii ki daha fazlası!
14 Şubat 2025 itibariyle YouTube resmi olarak 20. yaşını kutladı. Evet, kendileri bir Şubat kovası sevgili okur fakat astroloji ve burç falları bir yana işin ilginç yanı da sanırım yine 14 Şubat tarihinde gizli. Hazırsanız 20. yaşını kutlayan ve bu süreç boyunca hayatımızın elzem bir parçası haline gelmiş olan YouTube platformuna bir mercek tutalım.
YouTube’un Doğuşu
Youtube’un kuruluş hikayesinin ortak bir şirkette çalışan 3 arkadaşın ulaşmak istedikleri videolara internet aracılığıyla ulaşamamaları ile başladığını söyleyebiliriz. Her ne kadar sadece bir iddia olarak kalsa da 3 arkadaş bir akşam yemeğinde birbirlerine çektikleri kendi evcil hayvanlarının videolarını izletirken “Hey bu video çok havalı bunu nasıl paylaşabiliriz?” sorusuyla YouTube’un doğduğu iddia ediliyor. Gelgelelim, işlerin aslı biraz daha karışık.
Yukarıda da belirttiğim gibi YouTube’un alan adının 14 Şubat’ta tescillenmesinin önemli bir nedeni var çünkü bu platform öncelikli olarak bir “Dating App” yani flörtleşme uygulaması olarak tasarlanmıştı. Evet evet yanlış okumadınız, YouTube, döneminin halihazırda var olan HotorNot adlı popüler bir flörtleşme sitesinden ilhamını almış ve bir flörtleşme uygulaması olarak planlanmıştı. İkisi arasındaki fark nedir diye soracak olursanız, YouTube popüler rakibinden farklı olarak işleri bir adım ileri götürüyordu. Kullanıcılar, bu platformda fotoğraflar yerine videolarla kendilerini tanıtabiliyordu.
Tabii ki işler çok da flörtleşme uygulaması tadında gitmedi ve kurucular yeni bir bakış açısına odaklanmaya karar verdi. Herhangi bir içerik kıstası yerine ne paylaşılacağını kullanıcılara bıraktılar ve tarihin ilk YouTube videosu olan “Me at the zoo” kuruculardan biri olan Jawed Karim tarafından Nisan 2005’te platformda paylaşıldı.
Öte yandan, YouTube’u rakiplerinden ayıran çok özel bir yanı vardı: Döneminin popüler teknolojilerinden biri olan Adobe Flash Player’ı bünyesine entegre ederek artık videoları indirmeden istenilen formatta paylaşma imkanı sağlıyordu. Bu sayede “bilgisayar uzmanı” olmanıza gerek kalmadan istediğiniz dosya türündeki videoyu platform aracılığı ile paylaşabiliyordunuz. Teknoloji, sermaye ve doğru zamanlama ile YouTube döneminin teknolojik gelişmeleri için bir köprü olmayı başarırken hayatımızın da önemli bir parçası haline geldi.
Ayrılan Evrenler
Peki, bu 20 senenin ardından bizler YouTube’da neler izliyoruz? Sizlerin de bildiği üzere ana akım medyanın uzun program saatleri ve regülasyon baskıları ile birçok gazeteci, akademisyen ya da niceleri YouTube platformuna taşınarak kendi programlarını yapmaya başladı. Hatta olay sadece bununla da sınırlı kalmadı. Ana akımda hiç yer almadan bu platformda ilk içeriklerini yemek tadımı, makyaj tüyoları, oyun taktikleri gibi çeşitli alanlarda üreten YouTuber’larla da tanıştık ve onları izledik.
Günümüzde ise adeta Youtube üzerinde kendi sinematik evrenine imza atan, hatta YouTube ile sınırlı kalmadan bu evreni Instagram’dan gerçek hayata taşıyan “Hasçelikler and The City” Z kuşağının radarına takıldı ve günler içinde milyonlarca izlemeye ulaştı. Amatör çekimleri ile gerçek hayatın hislerini, sohbetlerini, iniş ve çıkışlarını, baskılarını ve tabularını izleyicilere oldukça eğlenceli bir şekilde sunarak birçok izleyenin hayatına sundukları gerçeklerle nüfuz etmeyi başardılar. Böylece ikonikleşen karakter ve replikleriyle bambaşka bir evrenin kapılarını araladılar. Bunu yaparken de dediğim gibi bu evreni sadece Youtube platformu ile sabit tutmadılar, program boyunca yer alan Hasçelik ailesi personaları Instagram’a, Spotify’a, çıktıkları DJ şovlarına ve sokakta verdikleri röportajlara taşmış bulunuyor.
Bu yirmi yıllık süreç boyunca Youtube platformu birçok kez şekil değiştirip her kullanıcı için farklı anlam ve işleve sahip olsa da tarihi ve hayatımızdaki yeri ile gönüllerimizdeki yeri bambaşka. Bu yüzden iyi ki doğdun Youtube, nice yaşlara 🙂
İlginizi çekebilir: TikTok ile Wikipedia Arasında: WikiTok