Kadınların Görünmeyen Engeli: Cam Tavan Kavramı

Cam tavan metaforu ilk olarak 1986 yılında Hymowitz ve Schellhardt tarafından “örgütsel hiyerarşilerde yüksek yöneticilik düzeyinin hemen altında yer alan ve kadınların bu seviyeye yükselmelerini engelleyen ya da kısıtlayan bir engel”i ifade etmek üzere kullanılmıştır. Yani bu kavram kadınların üst düzey pozisyonlarda yer almasını engelleyen durumu tanımlamaktadır. Bu engeller, toplumun kadınları belirli kalıplara koyması ile oluşmuştur. Örneğin, bazı işverenler kadınların evlendiklerinde tempolarının düşebileceğini ve iş için uygun olmadıklarını düşünebilmektedir ya da kadınlara mülakatlarda evlilik düşünüp düşünmediklerini, çocuklarının olup olmadıklarını sorarak kadınları demotive edebilmektedirler. Bu tür cinsiyetçi yaklaşımlar doğal olarak kadının işteki verimini olumsuz etkileyecektir. Kadının çalışmasındaki düşüş işyerinin verimini de düşürecektir.

Toplumsal açıdan bakıldığında kadınların bazı işlerde çalışması uygun görülmemektedir. Örneğin, mühendislik alanında erkek sayısı kadın sayısına göre daha fazladır. Bu dayatmalardan dolayı kadınlar ilgi alanı olsa da farklı meslek alanlarına yönelmek durumunda kalmaktadır. Sevmediği işi yapmak zorunda kalan kadınlar da motivasyon kaybı yaşayarak, işinde yükselme fırsatlarını kaçırabilmektedir.

Sadece toplumsal değil bireysel olarak da kadınlar belirli rollere sahiptir. Kadının; evde anne ve eş, işyerinde ise çalışan olması gibi. Bu rollerin her birinin farklı olması ve kadına farklı sorumluluklar yüklenmesi bireyde stres yaratmaktadır. Bu stres sonucunda kadın terfi fırsatlarını ertelemek zorunda kalır veya yakalayamaz. Ayrıca özgüven problemi olan ve istekleri konusunda belirsizlik yaşayan kadınlar da cam tavan engelleri ile karşılaşabilmektedir. Kadınların birbirleri hakkında olumsuz düşünmeleri olarak tanımlanan ‘’kraliçe arı sendromu’’ da cam tavan kavramına verilebilecek diğer bir örnek olabilir.

Cam tavan kavramının varlığı dünya çapında da kanıtlanmıştır. ABD’de cinsiyet eşitsizliği, 1964 yılında yasaklanmasına rağmen kadınlar engellemelere maruz kalmaktadır. Buna örnek olarak Hillary Clinton ile Barack Obama’nın ABD başkanlığı seçiminde, Barack Obama başkan seçilmesinin ardından yaptığı bir konuşmasında cam tavan olgusundan “O en yüksek, en sert cam tavanı bu sefer de kıramadık ancak tavanda 18 milyon çatlak oluştu” şeklinde bahsetmiştir.

Görüldüğü gibi kadınları iş yerinde, toplumda ve bireysel olarak etkileyen ve engelleyen birçok faktör var. Geçmiş yıllara bakıldığında bu ön yargıları yıkmak için çeşitli çalışmalar yapılmış ve kadının iş yerindeki rolünün arttırılmaya çalışıldığını görüyoruz. Tabii ki, bunlar yeterli olmayacaktır. Öncelikle toplum olarak düşünce şeklimizde değişiklik yapmamız gerektiği apaçık ortadadır.


İlginizi çekebilir: Pembe Yakalı İşçiler: İş Hayatının Cinsiyetçi Yönü

Youthall’u takip et iş ve staj ilanlarını da kaçırma!

Bir yanıt yazın