Humanspire #67 Chief Human Resources Officer Yasemin Bingöl

Humanspire’ın yeni röportajında kariyerine Hedef Filo’da başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir sohbet ile karşınızdayız. Hedef Filo CHRO’su Yasemin Bingöl’e merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.

Yasemin Bingöl’ün kariyerinden kesitlere ve verimli tavsiyelerine yer verdiğimiz bu röportaj için keyifli okumalar dileriz!

Röportajın okuyucuları için kariyer yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?

26 yıldır çalışma hayatındayım, lisansı mühendislik olan İnsan Kaynakları profesyonellerindenim. Çalışma hayatımın ilk 2 yılı hangi alanda çalışmak istediğimi anlamaya çalışmakla geçti. Toplam Kalite Yönetimi ile yaptığım ilk kariyer değişimim İnsan Kaynakları ile de tanışmama vesile oldu. O dönemde tamamladığım İstanbul Üniversitesi’ndeki İnsan Kaynakları Yönetimi Programı da kararımı kesinleştirdi. Sonrasında, üretim de dahil farklı sektörlerde (İletişim Danışmanlığı, Otomotiv, Sigorta, Çağrı Merkezi, Tedarik Yönetimi/Lojistik) ve global yapılarda Çalışan Deneyimi süreçlerinin uçtan uca tasarlanmasına liderlik etme fırsatı buldum. Deneyimden bağımsız, “Gelişimin Bitmeyen Bir Yolculuk Olduğuna” inanıyorum, daha da önemlisi yeni şeyler öğrenmekten ve aktarmaktan inanılmaz keyif alıyorum.

Şimdiye kadarki gelişim yolcuğundakiler: Koçluk, Mentörlük, Fasilitasyon, Bilgi Üniversitesi’ndeki Örgütsel Psikoloji Yüksek Lisansı, Çevik Takımlara Koçluk, İnsan Analitiği (People Analytics). Ar&Ge Merkezi’nde liderlik ettiğim “devinimi ve performansı” tahminlemeye yönelik çalışmalar ile başlayan İnsan Analitiği, Makine Öğrenmesi gibi konulara ilgim hala devam ediyor. Hedef Filo’da Temmuz 2019’tan bu yana, çalışan deneyimine yönelik tüm süreçlerin yanı sıra, şirket stratejisinin/hedeflerinin belirlenmesi ve ilerlemesi ile ilgili süreçlere de liderlik ediyorum.


Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir?

Yıllar önce Chris Roebuck’un Türkiye’de verdiği bir eğitime katılmıştım, eğitimdeki bir çalıştay şöyle bir soru ile başlıyordu, “Bugüne kadar çalıştığınız tüm şirketleri düşünerek en iyi performansınızla çalıştığınız dönemi ve o dönemdeki yöneticinizi düşünün, eğer daha önce böyle bir şansınız olmadıysa da hayal edin, bu yönetici (The Best Boss) ne yapardı/nasıl davranırdı?” Farklı gruplarda katılımcılar önce kendileri yazdılar en iyi yöneticinin davranışlarını, sonra grup için de konsolide ettiler, en son da gruplar arası konsolide edildi. Final “The Best Boss List’imizi oluşturduğumuzda, Chris bir slayt gösterdi ki o slaytta yazanlarla bizim listemizin birebir aynı olduğunu gördük. Bu çalıştayı dünyanın pek çok ülkesinde çok farklı sektörlerde yaptığını ve bu listenin hep aynı olduğunu da söyledi, sözün özü insanın beklentisi her yerde aynı. Kendi adıma ilk yöneticiliğimden şu ana kadar “The Best Boss List”in bana rehberlik ettiğini söyleyebilirim, birlikte çalıştığım ekip arkadaşlarımın potansiyelini maksimize etmek hep önceliklendirdiğim bir konu oldu. Bireysel olarak benim için de geçerli bu, kendimi ne kadar büyütürsem içinde bulunduğum topluma, şirkete, iş ya da özel hayatta birlikte yürüdüğüm insanlara o kadar faydalı olabileceğimi düşünürüm, bu nedenle öğrenme yolculuğunun hiç bitmiyor olması bence çok önemli.

İş yönetimi perspektifinden baktığımda ise -artık çok hızlı koşmamız gereken bir dönemde de olduğumuzdan- tüm çalışanların büyük resimde neye hizmet ettiklerinin farkında olarak yapacaklarını önceliklendirmeleri ve yaptıkları iş ne olursa olsun şirket sonuçlarına/başarısına etkisini ölçümleyerek ilerlemeleri, kendilerini olduğu kadar işlerini de hep bir adım daha ileriye taşıma odağıyla hareket etmeleri, bunun için de -insan emeği/aklı da çok değerli olduğundan- teknolojinin getirilerinden faydalanmaları gerektiğini düşünüyorum.


İyi bir yönetici olabilmek için bireysel başarının yanında iyi bir ekiple de çalışmanın önemli olduğunu söyleyebiliriz. Siz ekibinizde çalışacak ideal bir adayın nasıl biri olmasını istiyorsunuz?

Çalışma ilkelerimde belirttiklerime ilave olarak, sürdürülebilir başarının, birbirine güvenen, birbirini önemseyen ve destekleyen bir ekip olmadan mümkün olmadığını düşünüyorum. Davranışsal boyuttaki bu olmazsa olmazların yanı sıra, sorumluluk bilinci olan, öz farkındalığı ve öğrenme/gelişme isteği olan, yapacağı iş ne olursa olsun “o işin neden olmayacağını” değil de “nasıl olabileceğini” konuşan – bu odakla hareket eden kişilerin yapamayacağı bir şey yok bana göre, ideal adayın tanımı da bu benim için.


Kariyerinizin başındaki kendinizle bugün bir araya gelme imkanınız olsaydı o günkü size neler söylerdiniz?

Muhtemelen öncelikle ona başarılı olmanın sabır gerektirdiğini söylerdim. İlk adımlar zor olabilir, başarı zaman alabilir fakat sürekli çaba ve öğrenmeye açık bir birey olduğunda üstesinden gelemeyeceğin hiçbir şey yoktur. Ayrıca risk almaktan korkmamak gerektiğini, yeni fırsatlara açık olmayı, kariyerimde karşılaştığım engelleri öğrenme ve gelişme fırsatı olarak görmemi, cesaretli duruşumu hiçbir zaman kaybetmememi söylerdim. En önemlisi de tutkulu olduğum ve gerçekten keyif aldığım bir alanda ilerlemenin öneminden bahsederek, kariyerimde buna uygun adımlar atmanın öneminden bahsederdim. 

Youthall’u takip eden genç yeteneklere kariyer hayatlarında neler tavsiye edersiniz?

Bugüne kadar, STK’larda yaptığım gönüllü çalışmalarla ve çalıştığım şirketlerde İnsan Kaynakları profesyoneli, mentör ve koç olarak, birçok kişiye kariyer yolculuğunda eşlik etme fırsatı buldum. Kariyer dönüşümü yapmış biri olarak kendi deneyimimi de katarak söylüyorum, bence en zoru / en çok cesaret gerektireni, insanın ne istemediğine-ne istediğine karar vermesi ve ilk adımı atması. Kendi adıma geriye dönüp baktığımda, en çok gurur duyduğum şeylerden biri, değişiklik kararını verebilmek, bu cesareti gösterebilmek, o günlere dönsem kendime “iyi ki bu cesareti gösterdin” derdim. Sonrası için de hedeflediğim yolda zorlandığımda, ihtiyaç duyduğumda destek de isteyerek / alarak yürümeye-gelişmeye devam etmek, bu yolculuğun tadını çıkarmak. Herhangi bir insanın isteyip de yapamayacağı bir şey olmadığına çok inanırım. Genç yeteneklere de tavsiyem bu olur.


Son olarak, sizin için faydalı olan ve genç yetenekler için de çok faydalı olacağını düşündüğünüz kitap, dizi, film, podcast vb. öneriniz var mı?

Çokça isim listelemek mümkün ama öncelikle mutlaka gündeme alınması gerektiğimi düşündüğüm konuları listelemek isterim: Öz farkındalık, pozitif psikoloji, kendini / başkalarını yönetmek, tasarım odaklı düşünme ve çeviklik.

Yeni bilgiler edinmede tercih kişiden kişiye değişebilir, benim tercihim daha çok okuma üzerine, bu nedenle önerilerim de bu yönde:

  • Simon Sinek: Kendi Nedenini Bul ve Neden ile Başla
  • Martin Seligman: Öğrenilmiş İyimserlik
  • Joseph Murphy: Bilinçaltının Gücü
  • Sinan Canan: İnsanın Fabrika Ayarları
  • Brene Brown: Mükemmel Olmamanın Hediyeleri
  • Chris Roebuck: Lead to Succeed

Yasemin Bingöl’e bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!

Bir yanıt yazın