Konfor Alanınızdan Çıkmanızı Sağlayacak 4 İpucu

Dışarı çıkıp sizi farklı şeyler –normalde size çok yabancı kalan şeyler- yapmanız için teşvik eden ilham verici sözleri okudunuz ancak rutininizin size sağladığı güven duygusundan kaçmak pek çekici gelmedi değil mi? Biraz haklı biraz da haksız sayılırsınız. Konfor alanınızı yıkmanın neden zor olduğu ve bunu yaptığınızda sizin için neden neyin daha iyi olduğunu açıklayan binlerce araştırma var.

Konfor bölgenizin sınırlarını zorlamak önemlidir ve bunu yapmak kendinizle adeta büyük bir anlaşma yaptığınız anlamına gelir. Peki “konfor alanı” tam olarak nedir? Neden bize tanıdık gelen durumlara ve rutinlerimizi gerçekleştirmeye daha çok eğilimliyiz de yeni ve ilginç şeylerle yüzleştiğimiz zaman, ışığımız neden o kadar çabuk söner? Son olarak, rahatlık alanımızın dışına çıkmak bize ne tür bir fayda sağlar ve bunu nasıl başarırız? Bu soruları cevaplamak pek kolay gözükmese de konfor alanımızı beraber kıralım değil mi?  Hadi başlayalım.


Her gün aynı şekilde yaptığınız şeyleri bugün farklı yapın.

Çalışmak için farklı bir yol seçin. Önceden yorumlarını okumadığınız bir restoran deneyin. Bir haftalığına beslenme düzeninizi değiştirin. Yeni bir işletim sistemi deneyin. Gerçeklik algınızı yeniden yapılandırın. Yaptığınız değişikliğin büyük veya küçük olmasına bakmaksızın, günlük çalışma biçiminizde bir değişiklik yapın. Olumsuz olsa bile, herhangi bir değişiklikten gelen perspektifi yakalamaya çalışın. İşler planladığınız şekilde gerçekleşmiyorsa işleri oluruna bırakmayın.


Karar vermek için zaman ayırın.

Bazen sizi rahatsız eden tek şey yavaşlamanız olabilir ki özellikle kişisel hayatınızda hızlı karar verme özelliğinizden dolayı dikkatleri üzerinize çekiyorsanız. Yavaşlamaktan çekinmeyin! Neler olduğunu izleyin, gördüklerinizi yorumlamak için kendinize zaman ayırın ve sonra olaya müdahale edin. Bazen karar vermek, sizi konfor alanınızdan dışarı sürükleyebilir. Ancak her zaman tepki vermek yetmez düşünmeye başlayın.


Kendinize güvenin ve ani kararlar verin.

Şimdi bu maddeyle bir önceki madde yüzünden kendimizle çelişiyoruz, ama iyi bir sebebi var. Tıpkı ani kararlarda başarılı olan insanlar olduğu kadar mümkün olan tüm seçeneklerin üzerinden birkaç defa daha geçerek kendini rahatlatanlar da var. Bazen hızlıca arama yapmak, işlerin ilerlemesini sağlar. Bunu yapmak projelerinizi başlatmanıza ve kararlarınıza güvenmenize yardımcı olabilir.


Küçük adımlarla yapın.

Konfor alanınızdan ayrılmak cesaret gerektirebilir. Yavaş başlıyorsanız da iki ayağınızı bir pabuca sokuyor olsanız da attığınız her adım sizi başarıya ulaştıracaktır, bu yüzden yavaş başlamaktan korkmayın. Korkularınızı belirleyin ve onlarla yüzleşin.


E, o zaman kolay gelsin 🙂

İrem Kılınç

Youthall şirketler ile gençleri bir araya getiren profesyonel ağ ve yeni nesil işveren markası platformudur.